Trabzon Akçaabat Belediyesi, CHP Trabzon milletvekili Sibel Suimçez ve İlçe Başkanı emre Şahin Köseoğlu’nun ilçede 18. Madde uygulaması ile ilgili yaptığı açıklamalara sert tepki gösterdi.
Konuyu baştan sona açıklayan Akçaabat Belediyesi, Suiçmez ve Köroğlu’nun yaptığı açıklamaların halkı kin, nefret ve düşmanlığa tahrik etme çabası olduğunu, kişiler hakkında suç duyurusunda bulunma haklarını ise saklı tuttuklarını belirtti.
CHP Trabzon Milletvekili Suiçmez ve CHP Akçaabat İlçe Başkanı Köroğlu’nun hukukçu kimliklerine ve konuyu çok iyi bilmelerine rağmen, meselesi siyasi beklentilere alet etme amacında olduklarını ileri süren Akçaabat Belediyesi, “Belediyemizi hedef göstererek vatandaşımızla karşı karşıya getirme peşinde koşmaktadırlar” denildi.
Konuyla ilgili Akçaabat Belediyesi’nden yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:
İlçemiz Yenimahalle, Çolaklı ve Nefsipulathane Mahallelerinde imar uygulaması yapılan sahalarda bütünlük ve devamlılık oluşturacak şekilde 3194 sayılı İmar Kanununun 18.maddesi uyarınca imar uygulaması yapmak üzere Belediye Encümenince 08.01.2009 tarih ve 8 sayılı karar alınarak imar uygulaması başlatılmıştır.
Parseli uygulama dışında kalan bir vatandaş tarafından Trabzon İdare Mahkemesinde dava açılarak, alınmış olan 08.01.2009 tarih ve 8 sayılı kararın iptali talep edilmiştir. Yapılan yargılama sonucu parsellerin mevcut uygulama kapsamına alınması veya aynı süreçte olmak kaydıyla bir başka İmar Uygulama yöntemi olan kamulaştırmanın kullanılması gerektiği yönünde hüküm kurularak Belediye Encümeninin 08.01.2009 tarih ve 8 sayılı kararının iptaline karar verilmiştir.
Bu karar doğrultusunda Belediyemiz dava konusu olan parselleri kendi içerisinde değerlendirme yoluna giderek kamulaştırma kararı almıştır. Böylelikle davacıların mağduriyeti giderilmiş olduğundan, 01.03.2010 tarih ve 32 sayılı yeni bir Encümen kararı alınarak uygulama Tapu Müdürlüğüne tescil için gönderilmiştir. Zira iptal davası açıldığı esnada mahkemece verilmiş bir yürütmeyi durdurma kararı olmamasına rağmen uygulama tescil edilmemiş, davanın sonucu beklenmiştir. Dava iptal ile sonuçlanınca da mahkeme kararında belirtilen eksiklikler giderilerek yeni bir 18. Madde uygulamasına ilişkin karar alınarak uygulama yeni karar çerçevesinde tescil edilmiştir.
Yukarıda izah edilen yargısal süreçlerin tamamlanmasının akabinde hissedarlar tarafından yolsuz tescile dayalı olarak tapu iptal ve tescil davası açılmıştır. Dava sonucunda tapu müdürlüğünde tescil edilmiş olan uygulamanın İdare Mahkemesi tarafından iptal edilen karar üzerine değil, İdare Mahkemesi kararı sonrası yeni alınmış olan 18. Madde uygulamasına dair karar çerçevesinde yapılmış olduğuna kanaat getirilerek davanın reddine karar verilmiştir.
Bahse konu karar istinaf, akabinde Yargıtay incelemesinden geçerek 14.02.2024 tarihinde kesinleşmiştir. Bu karar da göstermektedir ki belediyemizce mahkeme kararının uygulanmaması gibi bir durum söz konusu değildir. İdare olarak yasaya uygun uygulamanın tescili gerçekleştirilmiş, vatandaşın zararına hiçbir işlem tesis edilmemiştir. Aksine yapılan uygulama ile vatandaşın taşınmazına değer katılmıştır.
Mağduriyet yaşandığı iddia edilen parseller ile ilgili olarak Karayolları Genel Müdürlüğünün kamulaştırma sınırı içerisinde yer aldığı, eğer Belediyemizce mahkeme kararına uyularak uygulama geri döndürülecek olursa kamulaştırma işlemlerinin yapılabileceği belirtilmektedir. Ancak 3194 sayılı İmar Kanununda da belirtildiği üzere belediyeler, 18. Madde uygulamasına ilişkin olarak alınmış olan kararın idari yargı yerlerince iptali halinde geri dönüşüm işlemleri tamamlanarak iptal gerekçesi ortadan kaldırıldıktan sonra yeniden 18. Madde uygulamasına ilişkin olarak karar almak zorundadır. Dava konusu parsellerde vatandaşın istediği ise belediyemizce 18. Madde uygulamasından dönülerek Karayollarının bahse konu parselleri kamulaştırmasının önünü açmak. Yukarıda da ifade ettiğimiz üzere ortada hukuka ve kanuna uygun olarak tescil edilmiş olan bir uygulama söz konusu olup, geri dönüşüm işlemi mümkün değildir.
Yapılan iş ve işlemler, izlenen süreç kanunlara böylesine uygunken CHP Trabzon milletvekili ve CHP Akçaabat ilçe başkanı hukukçu kimliklerine ve konuyu çok iyi bilmelerine rağmen meseleyi siyasi beklentilerine alet etmekte, belediyemizi hedef göstererek vatandaşımızla karşı karşıya getirme peşinde koşmaktadırlar. Yapılan açıklamalar halkı kin, nefret ve düşmanlığa tahrik etme çabasından başka bir şey değildir. Bu suçu işlediğini düşündüğümüz kişiler hakkında suç duyurusunda bulunma hakkımızı saklı tuttuğumuzu belirtmek isteriz.