Gelecek Partisi Genel Başkanı Davutoğlu'nun memleketi Konya'da, iktidarın Suriye politikasına ilişkin gazetecilerin sorusu üzerine yaptığı "Sayın Erdoğan ile benim arama fitne koyanlar oldu. Bize karşı harekete geçenler oldu. Ruhu bakımından evet ben AK Parti'den hiç kopmadım. Çünkü AK Parti'nin kuruluşundan itibaren nice çileli yollarda AK Parti'de en önde olduğumu herkes bilir. Geçmişe dönük olarak herhangi bir hesabın peşinde değilim. Herkese el uzatıyorum, muhalefetiyle, iktidarıyla. Kim bizimle görüşmek isterse kapımız açık" açıklaması özellikle sosyal medyada tartışma yarattı.
Eski AK Parti Merkez Karar Yönetim Kurulu üyesi Mücahit Birinci de eski İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'le birlikte Ahmet Davutoğlu'nu da partisine davet etti.
Davutoğlu'na yakın kaynaklar ise AK Parti'ye dönüş gibi bir konunun hiç gündeme gelmediğini, sözkonusu ifadelerin ise "Suriye politikası" bağlamıyla sınırlı olduğunu savundu.
BBC Türkçe'ye konuşan kaynaklar, Suriye konusunda şu anda gelinen noktanın Davutoğlu'nun AK Parti'deyken de dile getirdiğini ifade ederek, şu görüşleri dile getirdi:
"Genel başkan Suriye konusunda yapılması gerekenlerin yapıldığını ve doğru olduğun söylüyor. Davutoğlu AK Parti'den ayrıldı ama o kitleden hiç uzaklaşmadı. Zaten sadece AK Parti'ye değil, bütün partilere el uzattığını söylüyor, farklı noktalara çekmek doğru değil."
'Davutoğlu giderse parti biter'
Parti içinde AK Parti'ye uzak duran veya işbirliğine karşı olan bazı isimler ise "Bunu seçmene hitap etmek için mi söylüyor bilemiyoruz. Ama bunu söylediğiniz zaman parti tabanını zayıflatırsınız, oraya geçerken de eliniz zayıflar. Ama Davutoğlu giderse parti biter, çoğunluk da giter. Ama kalanlar çatı partide yer alır" yorumunu yaptı.
DEVA Partili bazı milletvekilleri ise Davutoğlu'nun çıkışının tabanda olumsuz algılanabileceğine dikkat çekerek, "Şimdi biz diyelim ki ileriye dönük işbirliği taahhüdünde bulunduk. Davutoğlu'nun bu sözleri bizi de bağlayacaktı. O nedenle, çatı parti içinde yer alacak partilerin seçim işbirliği gibi konularda şimdiden bağlayıcı karar almayı doğru bulmuyoruz" görüşünü dile getirdi.
