Türkiye’nin en değerli 100 şirketi arasında olduğu ifade edilen ve 40 - 45 Milyar TL değerinde olduğu iddia edilen Yemeksepeti’ni kuran Nevzat Aydın, ilk 6 yılda hiç para kazanamadığını açıkladı. Aydın, 2015 yılında 589 Milyon dolara sattığı şirketiyle ilgili “Bir tane bana da ‘Nevzat bu çok iyi iş yap’ diyen olmadı. Hatta bana olmaz diye öğütleyenler de oldu. Dedi. 

Trazon Ortahisar Belediyesi ve üniversiteler iş birliğinde bugün Karadeniz Teknik Üniversitesinde ‘Bir şey yapmalı, Girişimcilik Paneli’ düzenlendi. 

Ortahisar Belediyesi, KTÜ, Avrasya Üniversitesi, TTSO ve KTÜ Kadın Girişimcilik Kulübü’nün katkılarıyla düzenlenen panelde Ortahisar Belediye Başkanı Ahmet Kaya, TTSO Başkanı Erkut Çelebi ve Trabzonspor eski yöneticisi, iş insanı ve Yemeksepeti’nin kurucusu Nevzat Aydın konuşmacı olarak yer aldı. 

ZAMANIN ÖTESİNDE BİR PROJEYDİ

Panelde ilk olarak konuşan Nevzat Aydın, ‘Yemeksepeti’nin kuruluşunu anlatırken, “Zamanın ötesinde bir projeydi. Uzun süre onunla uğraştık ve başarılı olduk” dedi. 

AKLI ÖZGÜR GENÇLER…

Başkan Ahmet Kaya da, KTÜ Makine Mühendisi’nden mezun olduğunu hatırlatarak, “Trabzon’umuzun gururu Nevzat bey. Örnek iş yaptı, bütün dünyada marka yarattı. Her birimizin bu enerjisi var. Kararlı olmak lazım, genç  arkadaşların cesaretli olması lazım. Aklı özgür gençler, üreten gençler demektir. Aklın özgürlüğünü kısıtlayan bütün olumsuzlukları yok etmelisiniz. Her şeyi, cesaretle kararlılıkla tartışmalısınız. Bugüne kadar tecrübelerim bana bunu öğretti. Ama bu uğurda mutlaka çok çalışmalısınız” dedi. 

BİZİM DE HAYALİMİZ VARDI

TTSO Başkanı Erkut Çelebi, Rektör Prof. Dr. Hamdullah Çuvalcı ile sınıf arkadaşı olduğunu kaydederek, özgeçmişi ile ilgili kısa bir bilgi verdi. 

İş hayatına Almanya’da başladığını kaydeden Çuvalcı, “girişimcilik bugün ki konumuz. Hepimizin de sizler gibi bizim de hayalimiz vardı. Bir yerden başladık. Önce akademisyen olarak devam etmek istedik. Sonra şartlar, özel sektör ve kendi işimize yönlendirdi. Almanya’ya gittiğimizde inşaatlarda amelelik yaptık. 
Türkiye’ye gelince inşaat sektörüne girdik. Sonrasında medya sektörüne girdik. Medya sektöründe çalışırken bir çok işte oldum. Ben kendim hayatımı planlarken, 25 yaşına kadar iyi bir öğrenci olmak lazım. İyi öğrencilik geçirmeniz lazım. Eğer iyi bir öğrenciyseniz, zaten gelecek sizi götürüyor. 25 - 35 yaş arasında sakın büyük şirketlerde çalışmayın. Gelecek vadeden şirketlerde çalışın. Büyük şirkette çalışırsanız oranın parçası olur, patron vs kişilerle temasınız çok zor olur. 

50 - 65 YAŞ ARASI İŞİNİZİ ÇOK DEĞİŞTİRMEYİN

50 - 65 yaş arası işinizi çok fazla değiştirmeyin. En son hizmet sektörüne girdim. Yurt dışında otelcilik işine girdim. Bilmediğim sektördü. Otele girince “bu iş bizim işimiz değil” dedik. Girdik şu anda kapatmak zorunda kalacağız. 

Diğer sektörlere uzak olduğum için girmek istemiyorum. Size de tavsiye etmiyorum. Belli bir yaştan sonra iş değiştirmek, insanları zor duruma sokabiliyor” dedi. 

YEMEKSEPETİ İLE 6 YIL SIFIR PARA KAZANDIK

Nevzat Aydın, "Girişimci dediğin kısa yoldan paraya ulaşmış birilerinden bahsediyor olmak doğru hesap değil. 

2000 yılında şirketi kurduk. 2006 yılına kadar sıfır para kazandık. Maaş falan yok. Tamamen ailenin birikimi ne varsa onlarla geçirmeye çalıştık. Kimse bize para da vermedi. 

‘NEVZAT BU İŞİ YAP’ DİYEN OLMADI

Bayağı da insanla görüştüm, kimse inanmadı. Bir tane bana da ‘Nevzat bu çok iyi iş yap’ diyen olmadı. Hatta bana olmaz diye öğütleyenler de oldu. 

Yemeksepeti’ni sattığım zaman, parayla kazanma noktam 15 sene oldu. Hayatının en verimli döneminde Yemeksepeti diye bir şeyin peşinden koştum. Başarılı oldum ama başarılı olamayabilirdim. Benim gibi yüzlerce var ve başarılı olmamış. 

Z KUŞAĞI HEM ZOR HEM DE KEYİFLİ BİR KUŞAK

Girişimci diye bir kelime yoktu. Girişimci dediğin zaman ‘Ha iş bulamadım mı, kimse seni işe almadı mı?” Diye bakardı. 

Şimdilerde, yaratıcı insanlar da girişimciliği kariyer planlaması olarak almış durumda. 

Tıpkı söylediğim gibi fırsatların çok arttığı, gerçekten kıvrak zekalı, çabuk zekalı, çabuk öğrenen insanların hızlı bir şekilde bir yere geldiği noktadayız. 

Z kuşağı hem zor, hem de keyifli bir kuşak. Çalışma aidiyetleri yok, çok zekiler çabuk sıkılıyorlar. Bizim zamanımızda inandığımız şeylerle pek alakaları yok. 

Bir anlık karar verip, bambaşka bir ülkede yaşayabilir, bambaşka bir iş yapabilirler. 

YAPAY ZEKA DEVRİMLE GELİYOR

Yapay zeka dediğimiz olay, geçtiğimiz 20 yıl içinde bir çok farklı önemli konseptler çıktı. Metavers diye bir şey çıktı. Kripto çıktı. Yapay zeka biraz daha farklı. İş yapış tarzımızı, her şeye olan algımızı komple değiştirecek bir şey. İlerde öyle fırsatlar var ki, bir kişi veya bir kaç kişinin bir araya gelip milyar dolarlık şirketler kuruyor. 

Yapay zeka ile farklı bir şekilde ilgilensin gençler. Yapay zekayı iş süreçleri içine katamayan, gündelik hayatında kullanmayanları nispeten geride kaldığı bir döneme gireceğiz. 

2000 yıllardaki internet gibi devrimle geliyor. Bunun da tam göbeğinde yer alıyoruz. Çok daha farkında olmalıyız” 

KIRSALDA ÜRETMEK İSTEYEN İNSANLARIMIZ… 

Ahmet Kaya, “Pandemi süreci yaşadık. Bir çok maddeye ulaşma güçlüğünü yaşadık. Ortahisar İlçesinde bütün köylerde tarımsal ve hayvancılıkla ilgili üretimler vardık. Sonrasında büyükşehir ile köylerimiz mahalleye döndü. 

Köy üretim demek aslında. Sonrasında büyükşehir yasasından sonra üretim özelliğini büyük ölçüde kaybettik. Belediye başkanı seçildikten sonra kırsal mahallelerde üretimi geliştirmeki için çalışmalara başladık. Köy sohbetleri yapıyoruz. 

Üretmek isteyen kırsal yaşamı tercih eden insanlarımızla ürettikleri ürünü nasıl değerlendireceklerini, daha çok verim almak için neler yapmalı gerektiğini, meyveleri nasıl değerlendireceklerini, hayvanı varsa karşılaştığı hastalıkla nasıl mücadele edeceğini, fide desteği, tohum, gübre desteği veriyoruz. 
Köy pazarlarımız var. 

Trabzon’da yapılmamış çalışmayı yapmayı önemsiyoruz. Trabzon’un çok özel bir potansiyeli var. Biraz arıştırdığımızda Nevzat bey gibi yetiştirdiğimiz çok değerli iş insanları var. Bir çoğu şehir dışında ve yurt dışında. İsviçre’de, saat parçalarını üreten Trabzonlu hemşerimiz.

Bütün bu isimleri organizasyon yapıyoruz. Onları Trabzon ile buluşturacak etkinlik yapacağız. Çağıracağız iş insanlarımızı. Ne yaptınız, nasıl yaptınız ne öneriyorsunuz. Bütün iş insanlarının yaptıklarından ve Trabzon’a model olacak toplantıdan bahsediyoruz. 

Trabzon’a yönelik iş olanaklarını, gözden geçirip, gençlerimizin bu kentten göç etmemesi adına elimizi taşın altına koymak istiyoruz” dedi. 

TTSO olarak Trabzon’da genç girişimcilere ne tür destekler verdiğine yönelik ise Çelebi, “Yakında bir çoğunu mezun olacak. Ebeveynler bir kamu kuruluşuna girmenizi, belediyelere veya banka gibi kuruluşlara girmenizi istiyor. Bence bir tecrübe edinmede bir fayda var. Gelecekte hangi mesleği yapacaksanız, o mesleğe girerek tecrübe kazanın. Odamızın da kendi bünyesinde olan iş yerlerinde siz gençlerimizi belli vasıflarla değerlendirmeye çalışıyoruz. 

Bizim AB Ofisinde çalışan arkadaşların bir çoğu önemli noktalara geliyor. İstiyoruz ki buralarda yetişin, önünüzü açın” dedi. 

Gelecekte yapay zeka her şeyin temelinde yer alacak. Yapay zeka ile ilgilenmeyenler, iş süreçlerine dahil edemeyen şirketlerin pek şansı kalmayacak rekabetçi ortamda. 

Nesnelerin interneti dediğimiz sektör popüler. Bulut Bilişim dediğimiz konsept popüler olacak. Biyoteknolojinin geliştiğini görüyor olacağız. Bence bulunamayan hastalıklara çözüm olacak. İlginç gelişmelere gebe.. 

İnsana ihtiyacın, daha az olduğu ve daha fazla korkulan geleceğe, yapay zekanın hakim olduğu bir döneme giriyoruz. 

Girişimcilik de başkalaşacak. Daha fazla öğrenebilen, daha kıvrak olan, daha iyi ekip kuran girişimciler ön plana çıkacak. Ekip çok önemli.. 

Çok fazla tek başına girişimciye yapılan yatırımcı değilim. Ekiplere yatırım yapmayı seviyorum. 
Ortak seçerken en iyi arkadaşınızla ortak olmaktansa, o iş pozisyonuna göre kişiyi ortak almanız daha önemli olacaktır. 

Zor bir dönem girişimciler için. Daha kısa sürede emeklerinin karşılığını alacakları için keyifli bir dönem. Baktığımızda önümüzdeki 10 sene içerisinde büyük şirketleri ki ABD için yapay zeka ve verimlilik yüzünden insan kaynağının yüzde 20’ye yakını işten çıkarılacağı, bilrilarların ve verimliliği arttıracağı ifade ediliyor. İstihdamın ise KOBİ’lerden gelecek.

Girişimciliğin daha popüler ve insanın söylerken daha gururla söyleyeceği bir döneme gidiyoruz” dedi. 
Devletin girişimcilere yeterli desteği sağlayıp sağlamadığına ise, “Bende KTÜ mezunuyum. Bizim Makine Mühendisliğinde 47 arkadaşımla mezun olmuştuk. O 47 arkadaşımızın 47’si hiç sorunsuz iş bulabilmişti. O eski Türkiye bizleri okuttu ve her birimize iş verebildi. Bu genç nesil bizim kadar şanslı değiller. Sakın umutsuz olmasınlar. 

Bu ülke küllerinden doğmuş, işgal altındaki topraklarını kıt kanaat imkanlarla yeniden cennet vatana dönüştürdü.

SOMON ÜRETİCİLİĞİ… 

Çebi, “Fındıkta gerileme var. Turizm sektöründe gerileme var. 2 yıldır 1 milyar doları aşıyoruz. Bu yıl netleşmedi ama bu civarda olacağı tahmin ediliyor. Turizm sektörü canlı ama turist bakımından düşüş yok ancak nitelikli turist bakımından düşüş var. Turizm yatırımı yapacaklar yeniden düşünmeli. 

Somon ve kafes balığı yetiştiriciliği Karadeniz’de önemli noktaya geldi. En önemli nokta da Trabzon.. Somon balığını bir çok ülkeye ihraç etme ve tanıtma imkanı buldular. 

Somon, Karadeniz’de yaşama ömrü çok uzun değil. 22 dereceden sonra yaşama ortamı olanakları olmadığı için Haziran 15 gibi hasat edilmesi gerekiyor. 

İç barajlarda üretime devam ediyoruz. Somon balığı yetiştiriciliği veya kafes balıkçılığı yatırım yapmak isteyen kişiler için önümüzde iyi pazar var. 

Türkiye Avrupa’da kafes balığı üretiminde 2. Sırada.

Kaynak: 61SAAT HABER MERKEZİ