Milli aranın ardından oynanan maçta galibiyet..
Fenerbahçe karşısında 18 maç sonrasında alınan bir galibiyet..
Son haftalarda yaşanan skor felaketinden sonra alınan bir galibiyet..
Böyle bir atmosferde kongre öncesi alınan bir galibiyet..
Futbolcu ve kulüp ayrımının yapılmasına sebep olan bir galibiyet..
Ünal Karaman için oynanan maçta elde edilen bir galibiyet..
Taraftar için oynanan bir maçta alınan galibiyet..
Kendileri için oynadıkları maçta alınan bir galibiyet..
Bu galibiyet diğer galibiyetlerden çok daha anlamlı..
Yukarıda da belirttiğim üzere çok anlamlı bir 3 puan kazanıldı dün akşam Akyazı’da… Sahada altyapıdan 4 genç, hepsi birer cevher gibi parıl parıl parlıyordu.
Yusuf üstündeki o tozu atmış, kafası rahat istediği gibi kaleyi yoklayabiliyor. Abdülkadir çok rahat topla içeri kat edişler gerçekleştiriyor.
Şimdi hiç öyle böyle demenin anlamı yok Burak Yılmaz bu maçta olsaydı ne o şutları Yusuf atabilirdi ne de Abdülkadir böylesine işler yapabilirdi. Burak orada olunca mecburen oyunculara ya havadan ya da ara pas denemeleri ile saldırı gerçekleştiriyordu.
Dün dikkat ettiniz mi bilemem ama Onazi defansın arkasına neredeyse top atmadı. Dünyanın en garip organizasyonlarından birisi gerçekleşmedi. Yeri geldi pozisyona Yusuf girdi, Abdülkadir girdi, Rodallega girdi, Sosa girdi Novak 5 kere gitti. Bazı şeyler takıma etki etmiş besbelli.
Kamp döneminden bu yana takip ettiğimiz Hüseyin Türkmen ve Uğurcan Çakır vardı dün sahnede. Hüseyin 40 yıllık Trabzonsporlu gibiydi, hazırlık maçlarında da Fenerbahçe mücadelesinde oynadığı oyuna benzer oyunlar oynuyordu. Ciddiyetinden bir dakika ödün vermedi, hatasını yaptı döndü telafisini de yaptı. Ancak ikili mücadelelerde daha sert olması gerektiğini düşünüyorum. Uğurcan da muhteşem geceyi son dakikalarda yaptığı kurtarışla taçlandırdı. Oyunu soğutma hamleleri de yerindeydi.
Abdülkadir, Yusuf, Uğurcan, Hüseyin teker teker sizi kutluyorum. 2011’de sizi de üzmüşlerdi. Güzel bir cevap olduğu kanaatindeyim.
Mücadelede parantez açılacak birisi varsa bu kesinlikle Sosa olmalıdır. Radikal kararlar sonrası takımın kaptanı noktasına çıktı. Hem de oy birliği ile, bunu A’dan Z’ye tüm futbolcular ve yönetim istedi. Arjantinli tüm bunların bilincinde Fenerbahçe müsabakasına çıktı. Bir futbolcu toplu ve topsuz oyunda ne kadar iyi olabilir bunu gösterdi. Müthiş oyununa inanılmaz bir gol de ekledi.
Mücadenin baş kahramanı kim diye soracak olursak kesinlikle tribünde bulunan 41 bin kişidir. Kulakları sağır edercesine destek verdiler. Takımı iyi derece ateşleyip sonuç almasında baş rol oynadılar keşke tüm maçlar böyle olsalar diye insan geçiriyor içinden...
Biz de biliyoruz bir çiçekle baharın gelmeyeceğini ancak böyle bir galibiyete bu şehrin ihtiyacı vardı. Hakkıydı 41 bin kişinin herkes inanmıştı galibiyet için deyip yeniden yazının başlığındaki sebepleri okumanızı isterim. Sağlıcakla.