Yeniden tekrar!
Diyoruz ki;
Avni Aker Millet Bahçesi’nde nizami bir futbol sahası yapılıp müsabaka oynanması…
- Yeşile
- Doğaya
- Parka
- Güzel havaya
- Sakin yaşama
Kasıttır…
Böyle bir şeyi talep etmekte, şehre ihanettir.
Nasıl Millet Bahçesi’nde yeniden Yavuz Selim inşa edilmemeli diyorsak,
‘Nemlioğlu Konağı da müze olmamalı ve olamaz’ diyoruz.
Müze olsun diyenler tıpkı Millet Bahçesi’ne futbol sahası yapalım diyenlerle benzer mantıkta.
Nasıl bir müze talep ediliyorsa edilsin yapı olarak hiç uygun değil.
Nemlioğlu konağı;
Ya Vilayetler Birliğine
Ya da Belediyeler Birliğini tahsis edilmeli, konak şehir konuk evi olarak kullanılmalı.
Şehirde bu anlamda ciddi bir eksiklik var. Millet Karayolları ile DSİ Misafirhanesinde yer bulmak için bakanı bile devreye sokuyor.
Ülkenin çeşitli şehirlerindeki Vilayetler Birliği konuk evlerinde kalan biri olarak böyle bir konuk evinin Trabzon’da olmaması eksiklik.
Belediyeler Birliğinin de benzer konuk evleri var.
Trabzon üvey evlat mı da konuk evi yok?
xXx
CHP, AK Parti’yi çok geriden takip ediyor!
Geriye dönük 15 yıla baktığımızda AK Parti, Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanlarını, dışarıdan getirdiği isimlerle doldurdu.
Bu bir zorunluluk muydu?
Bence değil.
İçeride, şehirde bu anlamda çeşitli nedenlerle bir isim bulunamamış olmasındandır.
Bu seçimlerde ise A.Metin Genç’in aday olarak görevlendirilmesi, 10 yıllık Ortahisar Belediye Başkanlığı ile yakından ilgilidir.
CHP, Ak Parti Büyükşehir aday tespitinde 15 yıl geriden takip ediyor.
Onlarda Büyükşehir için dışarıdan ithal aday getirdi.
Bu atamada CHP’nin Ak Parti’den bir farkı var.
CHP eğer, Büyükşehri kazanacağına emin olsa, Hasan Süha Saral, rüyasında adaylığı görse inanamazdı.
Son çare ve adres olarak Sayın Saral’ın aday olarak seçilmesi siyasi bir faciadır.
Da…
CHP’de Yerel isimlerin, Büyükşehir için kaçamak oynamaları, gözden ırak durmaları, aman bana teklif edilmesin diyerek sin külahım moduna girmeleri de CHP’yi böyle bir tercihe zorlamış olması da CHP’nin bir gerçeği.
Niye Ahmet Kaya’ya, Sibel Suiçmez’e,Ali Türen Öztürk’e, Naci İmamoğlu’na, Güzide Önsel’e, Ömer Hacısalihoğlu’na, Nuri Aydın’a Lemi Çelik’e, Volkan Konak’a, Sunay Akın’a, Hüseyin Örs’e teklif getirilmedi ki..!
xXx
Başkent Ankara, Pavyon kültürü ve Dilber’in dansı
Cumhuriyetimizin açı bir gerçeğidir.
Başkent Ankara’nın pavyonları ile ünlü olması.
Ergen okurlarım Pavyon kültürünü bilmezler.
Onlara bu kültürü “Müzkhol” olarak tanımlarım.
Şu sıralar Kanal D’de “İnci taneleri” dizisi ilk bölümü ile viral oldu.
Dizide Dilber rolündeki sanatçının “Pavyon dansı” ve şarkısı sosyal medyayı salladı.
Önceleri şarkı 10 yıl okunmasına rağmen Türkiye bi haberde.
Şimdi tıklanma oranı 20 milyonu buldu. Şarkı ile dizini başrol oyuncusu Dilber’in dansının göze her anlamda hitap etmesi 7’den 70’e kadın erkeğin ilgi odağı oldu.
Bir dizinin toplumu bu kadar özelikle de kadınların ilgisini çeken örneğini Hürrem Sultan’da görmüştük.
Yüzükleri ile ekranda dikkat çeken Hürrem Sultan yüzükleri, yok satıyordu. Hürrem yüzükleri sektör olmuştu.
Şimdi Dilber’in dansı ve elbisesi.
Dansı izleme rekorları kırıyor. Elbisesi satış.
Hatta, Dilber dansı için kurslar bile açıldı.
Tek kelime ile Dilber’in dansı, kültür emperyalizminin sonucudur.
Etkisidir.
TV’lerin dizilerle toplumu biçimlendirmesidir.
Elbette Dilber’in dansına ahlaki, pozitif bir bakış açımız var.
Kadın, Dilber gibi dans edecekse, eder.
Pavyon kültürü ile değil.
Eşine özel oynarsa.. Makbuldür.
xXx
ZAYTUNG
Ürünlerin hem kalitesinin hem gramajının düşürülüp üstüne bir de fiyatının arttırıldığı Türkiye'nin, Bu ne skimpflasyon dönemine girdiği açıklandı...
